• ANASAYFA
  • TE GRUBU
    • Istanbul Social Ecology Group
    • İstanbul Sosyal Ekoloji Grubu
  • TE DERGİLERİ
  • Makaleler
  • Haberler
  • BiZE ULAŞIN

Nükleer Füzyon: Yutturmacaya İnanmayın!

  • Çeviri
Sadece mega ölçekli, teknoloji yoğun bir yaklaşımın mevcut fosil yakıt bağımlı enerji altyapımıza uygulanabilir bir alternatif olabileceğine inananların bir başka girişimidir.

Yazar:  Brian Tokar

[San Fransisko] Körfez Bölgesi'ndeki Lawrence Livermore Ulusal Laboratuarı'ndaki araştırmacılar, kısa bir süre önce dramatik bir bilimsel ve mühendislik atılımıyla, küçük bir reaktör kabına doğrudan enjekte edilenden daha fazla enerji üreten bir nükleer füzyon reaksiyonu üretme konusunda uzun zamandır amaçlanan hedefe ulaştılar. Hemen ertesi gün, siyasi yelpazedeki uzmanlar bu buluşu enerji üretiminde yeni bir çağın habercisi olarak lanse ediyor ve sınırsız, düşük etkili füzyon enerjisinin geleceğinin belki de birkaç on yıl uzakta olduğunu öne sürüyorlardı. Ancak gerçekte, ticari olarak uygulanabilir nükleer füzyon, 1980'lerde kapalı -yani güneşte ya da bir bombada meydana gelmeyen- füzyon reaksiyonunun ilk kez başarıldığı zamankinden son derecede küçük bir şekilde daha yakındır.

Savaş En Büyük Ekolojik Yıkımdır!

Doğa ve yaşam savunusunun sınır tanımayan anlayışıyla, yeryüzünün bir bütün ve tüm canlıların yaşam hakkı olduğunun altını bir kez daha çiziyoruz. İnsanlığın ve doğanın ihtiyacı daha fazla bomba, daha fazla kimyasal, daha fazla ölüm değildir.

Biliyoruz ki doğanın can çekiştiği bu sürece, kapitalizmin savaş politikalarıyla gelindi. Yakın tarihte tüm dünyada yüz milyona yakın insanın öldüğü ve silah üretiminin ortaya çıkardığı ekolojik yıkımın büyük sorunsalıyla karşı karşıyayız.

 13 Kasım 2022’de İstanbul’da İstiklal Caddesi’nde patlatılan bomba sonrası ortaya çıkan bulgulara ve çelişkilere rağmen, gerçeklerin açığa çıkmasına olan direnç, iktidarın açlık ve yoksulluk artarken dahi savaş ve saldırma politikasındaki inadını gösteriyor.

Post-kapitalizm post-para mı?

  • Çeviri

Yazar:  Anitra Nelson

(Bu makale, Anitra Nelson'ın 'Beyond Money: A Postcapitalist Strategy' adlı kitabından gözden geçirilmiş ve doğrudan alıntılar içerir, Pluto Press, Londra, Ocak 2022)

Paranın Ötesinde: Bir Post-Kapitalist Strateji, yirmi birinci yüzyılın toplumsal ve çevresel hareketlerini, sosyo-politik ve ekonomik eşitlik ve ekolojik sürdürülebilirliğe ulaşmak için parasal olmayan bir vizyon ve stratejiler üzerinde ciddi şekilde düşünmeye teşvik eder. Destekleyici argüman, parasal ekonomilerin toplumsal olarak bölücü dinamiklere dayandığı; parasal ekonomilerin doğa ile bizim aramızdaki ikiliğin kaynağı olduğu ve parayla hiçbir tamir çabasının bu tür başarısızlıkların üstesinden gelemeyeceğidir.

I. Uluslararası Ekokırım Konferansı Sonuç Bildirgesi

Ekokırımın bir suç olarak iç hukukta ve uluslararası hukukta yer almasını amaçlayan konferansımız, Türkiye’de bu konuda uluslararası düzeyde düzenlenmiş ilk toplantı olmanın sorumluluğunu taşıyor. 

Ekokırım kavramı, doğaya verilen zararların gitgide artmasıyla, farklı ülkelerde farklı boyutlarda ele alınmaya, tartışılmaya başlandı. Aktivistler ve hukukçular, ekokırım suçunu kendi ülkelerinin yasalarına geçirmeye çalışıyorlar. Çabaları sadece iç hukukta tanımlama yapılmasına yönelik değil, ekokırımın Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) baktığı 4 temel suça (insanlığa karşı işlenen suçlar, soykırım, savaş, saldırı) eklenerek, 5. suç olarak kabul edilmesi yönünde. Ekokırımı gençlerin meselesi yapmak ve kamuoyu desteği alarak kampanyaların organize edilmesi de önemli. Çünkü hukuk mücadelesi, öznelerin katılımı ve aktif rol almaları ile başarıya ulaşabilir.

“Bacasız sanayinin dumanı!”

  • Konuk Yazar
  • Fikret Başkaya

Yazar: Fikret Başkaya

Turizmin ‘bacasız sanayi’ olduğu, dünya barışına hizmet ettiği, farklı kültürleri birlerine yaklaştırdığı, yoksulluğun çaresi olduğu, yoksul ülkelerin kalkınmasının bir aracı olduğu… söyleniyor. Gerçekten öyle mi?

Turizm (seyahat) XVIII’inci yüzyılda soylular sınıfının (Aristokların), XIX’uncu yüzyılda da burjuvaların bir etkinlik alanıydı… XX’inci yüzyılda, daha çok yüzyılın ikinci yarısında işçi sınıfının ücretli izin hakkını kazanmasıyla, özellikle emperyalist ülkelerde ‘kitle turizmi’ de olanaklı hale geldi ve hızla yaygınlaştı… Aslında kitle turizmi işçi sınıfının, bir bütün olarak da emekçi kitlelerin ‘boş zamanına’ kapitalistler tarafından el konulmasıydı… Kitle turizmiyle birlikte turizm (seyahat) varlık nedenine yabancılaştı…

  1. NATO'nun Genişlemesi Batı Egemenliğini Kurtarır mı?
  2. Radikal Demokrasinin Geleceğini Yaratmak
  3. Gerçekten Ukrayna için savaşan neo-Naziler var mı? Evet, ama bu uzun hikaye
  4. İnek adına artık ayağa kalkmalıyız: Aktivist Vandana Shiva
  5. Gıda Egemenliği- Gezegenimizin Geleceği İçin Bir Manifesto | La Via Campesina
  6. Solun Geleceği
  7. Ekolojik Krizin Sosyal Psikolojisi
  8. Yangın Ekonomisi Değil, Yangın Ekolojisi
  9. Nereden Geliyor Bu İnsan Sevmezlik?
  10. Yangınlar, Liyakatsizlik ve Basiretsizlik

Page 4 of 24

  • Start
  • Önceki
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • Sonraki
  • End

TE Dergisi

  • Toplumsal Ekoloji Dergisi Sayı:1
  • Toplumsal Ekoloji Dergisi Sayı:2
  • Toplumsal Ekoloji Dergisi Sayı:3
  • Toplumsal Ekoloji Dergisi Sayı:4
  • Toplumsal Ekoloji Dergisi Sayı:5
  • Toplumsal Ekoloji Dergisi Sayı:6

Yazarlar

  • Abdullah Anar
  • Emet Değirmenci
  • İbrahim Özkurt
  • Reha Alpay
  • Şadi İdem
  • Konuk Yazar
  • Çeviri
  • Söyleşi
Sample banner
Sample banner

Who's Online

10 ziyaretçi ve 0 üye çevrimiçi

Telif Hakkı © 2025 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.
Copyright © 2016 Simpli - Best Free Joomla Template. Designed by JoomlArt.com.
Joomla! is Free Software released under the GNU General Public License.
  • About us
  • Author Login
  • Contact Us
  • Privacy