Renkler ve Pencereler grubunun düzenlediği söyleşiler programında 29 Haziranda Reha Alpay "Eşitlikçi Toplumlar, Devletli Toplumlar ve Demokrasi", 6 Temmuzda ise İbrahim Özkurt "Komünal Yaşam İçin Ne Yapmalı Nasıl Yapmalıyız" başlıklı sunuşlar yaptı ve soruları yanıtladı. Bu söyleşiler Renkler ve Pencereler youtube kanalında yayına konuldu.

 Eşitlikçi Toplumlar, Devletli Toplumlar ve Demokrasi sunuşu

 
İkinci bölüm eşitlikçi toplumlardan hiyerarşik toplumlara nasıl geçildi sorusuyla başlıyor:
Üçüncü bölüm Hindistan'ın İngiliz sömürgeciliği altında dünyanın en zengin bölgelerinden biri iken en yoksul bölgelerinden birine dönüştüğünü vurgulayarak başlıyor:
 

Komünal Yaşam İçin Ne Yapmalı Nasıl Yapmalıyız sunuşu

 
 

Doğa ve yaşam savunusunun sınır tanımayan anlayışıyla, yeryüzünün bir bütün ve tüm canlıların yaşam hakkı olduğunun altını bir kez daha çiziyoruz. İnsanlığın ve doğanın ihtiyacı daha fazla bomba, daha fazla kimyasal, daha fazla ölüm değildir.

Biliyoruz ki doğanın can çekiştiği bu sürece, kapitalizmin savaş politikalarıyla gelindi. Yakın tarihte tüm dünyada yüz milyona yakın insanın öldüğü ve silah üretiminin ortaya çıkardığı ekolojik yıkımın büyük sorunsalıyla karşı karşıyayız.

 13 Kasım 2022’de İstanbul’da İstiklal Caddesi’nde patlatılan bomba sonrası ortaya çıkan bulgulara ve çelişkilere rağmen, gerçeklerin açığa çıkmasına olan direnç, iktidarın açlık ve yoksulluk artarken dahi savaş ve saldırma politikasındaki inadını gösteriyor.

Ekokırımın bir suç olarak iç hukukta ve uluslararası hukukta yer almasını amaçlayan konferansımız, Türkiye’de bu konuda uluslararası düzeyde düzenlenmiş ilk toplantı olmanın sorumluluğunu taşıyor. 

Ekokırım kavramı, doğaya verilen zararların gitgide artmasıyla, farklı ülkelerde farklı boyutlarda ele alınmaya, tartışılmaya başlandı. Aktivistler ve hukukçular, ekokırım suçunu kendi ülkelerinin yasalarına geçirmeye çalışıyorlar. Çabaları sadece iç hukukta tanımlama yapılmasına yönelik değil, ekokırımın Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) baktığı 4 temel suça (insanlığa karşı işlenen suçlar, soykırım, savaş, saldırı) eklenerek, 5. suç olarak kabul edilmesi yönünde. Ekokırımı gençlerin meselesi yapmak ve kamuoyu desteği alarak kampanyaların organize edilmesi de önemli. Çünkü hukuk mücadelesi, öznelerin katılımı ve aktif rol almaları ile başarıya ulaşabilir.

Çiftçi Sen basın açıklaması

Kendi bütçeleri, karar organları, otlak ve meraları, araçları, mal varlıkları olan köy tüzel kişiliklerinin asgari ölçüde de olsa demokratik bir yapısı vardı. 2012 Kasım’ında “Bütünşehir/ Büyükşehir Belediye Kanunu” adıyla bilinen kanunla beraber bu tüzel kişilikler ortadan kaldırıldı. Merkezi iktidar ve bağlandıkları belediyeler köy tüzel kişiliklerinin malı olan tarla, otlak, mera ve yaylak alanlar da dahil 16.082 köyün her türlü mal varlıklarına el koyup bütçelerine gelir elde etmek için sattılar. Köylerin kendi olanaklarıyla var ettikleri içme suyu kuyu ve tesisleri de belediyelerin su hizmetlerinin malı oldu.

Kitap Tanıtımı:

14 Ocak 2021, Murray Bookchin'in 100'üncü doğum günü. Radikal toplumsal değişime yönelik düşüncelerinin geleceğimiz için çok önemli olduğuna inandığımız için bu bizim için çok anlamlı bir yıldönümü. Bu nedenle Aydınlanma ve Ekoloji kitabına katkıda bulunanlardan bazılarını Bookchin'in bugünkü mirası hakkında bir diyaloğa davet ettik.

Yavor Tarinski